İşim gereği çeşitli seyahatlere katılıyorum. Prensip olarak gittiğim gezilerden genelde yazı ve fotoğraflarla dönmeye çalışıyorum (size de aynısı tavsiye ederim). Bu her zaman mümkün olmasa da birçok yurtiçi ve yurtdışı gezisinden yazı çıkarmışlığım var. İşte bu gezilerden biri olan Barselona ziyaretimi de yazıya döktüm. Halen Genel Yayın Yönetmeni olduğum Gezgin dergisinin Ocak 2008 sayısında yayımlanan yazı aynı derginin internet sitesinden okunabiliyor. Ben de kendi bloğumda link vermeyi uygun gördüm. Yazı ilginizi çekerse devamını okumak için Gezgin’in internet sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
İspanya tarihinden de eski bir şehir olan Barselona, tarih kokan sokakları, flamenkonun dinamizmi ve liman kenti olmanın getirdiği avantajlarıyla gezginlerin önemli bir durağı olmaya devam ediyor.
Uçağımız alçalmaya başladığında pencereden dışarı baktığımda uçsuz bucaksız deniz gözüme çarptı. İstanbul gibi bir su şehrinden Barselona gibi yine bir su şehrine varmak üzereydik. Barselona’nın İstanbul’la bu benzeşmesi sadece denize kıyısı olması ile sınırlı değil. Bu şehir de aynen bizdeki İstanbul-Ankara rekabeti gibi Madrid ile yarışıyor.
BARSELONA TARİHİ
Farklı rivayetler olsa da şehrin 9. yüzyılda kurulduğu tahmin ediliyor. Denize kıyısı olması sebebiyle stratejik bir konumu olan Barselona, Gotik, Roma, İslam, Rönesans ve Bizans izlerini taşıyor. Bu kadar zengin bir çeşitlilik de şehrin turistler tarafından çekici bulunmasına sebep oluyor.
Katalan özerk bölgesinde bulunan Barselona’da yaygın olarak kullanılan dil Katalanca’dır. Sokakta İngilizce bilen birilerini bulma ihtimaliniz (diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi) oldukça yüksek.
Merhaba incelemelerinizi ve blogunuzu takip etmeye başlıdım fakat verdiğiniz devam linkleri bir çok konuda hata veriyor.