3G geldi hoşgeldi

Birkaç yıldır gelmesini merakla beklediğimiz 3G, sonunda kullanılmaya başlanacak. Geçtiğimiz günlerde ihalesi yapılan yeni nesil cep telefonu şebekesi önümüzdeki yıldan itibaren ülkemizde de kullanılabilecek.Turkcell, Vodafone ve Avea, farklı frekans aralıklarını bu ihale ile aldılar. Devrimsel yenilikler getirmesi beklenen teknolojinin en önemli özelliklerinden biri yüksek hızda data aktarımına izin vermesi. Bu sayede günümüz GPRS teknolojisinden çok daha hızlı bir şekilde dosya aktarımı yapabileceğiz.

Bunun pratik hayatımıza olumlu yönde etkileyeceğini belirtmek isterim. Ancak madalyonun bir diğer yüzü de var: Maliyetler. Gerek altyapı gerekse ihale aşaması oldukça maliyetli oldu operatörler için (sadece altyapı için bile milyon dolarlık maliyetlerden söz ediliyor). Bu maliyetin müşteri yani bizlerin cebinden çıkacağını da belirteyim.

Avrupa’da yıllardır kullanılan bu teknolojiye öyle aman aman bir ilginin olduğunu söylemek zor. Bunun en önemli sebepyerinden biri kullanım maliyetlerinin yüksek olması. Ayrıca bir iki popüler uygulamayı saymazsak (video konferans, cepten müzik indirme gibi) son kullanıcı açısından cazip olmadığını belirtmek isterim. 3G daha çok telefonunun özelliklerini zorlayan, dış dünya ile sürekli iletişimde kalmak isteyen ve bunu yaparken yüksek hızlara ihtiyaç duyan kullanıcıları cezbedecek gibi görünüyor. Yoksa fiyatına ya da dış görünümüne bakarak 50 farklı özelliği olan telefon alıp sadece Alo demek için kullanan biri için 3G çok fazla bir yenilik anlamına gelmiyor.

Yine de 4G ve daha ötesindeki teknolojilere yal açması ve yenilikler getirmesi anlamında 3G çok önemli. Hep söylediğim gibi bu teknolojinin kullanımı ile ilgili detayları bekleyip görelim. Tarifeler bir belli olsun ve bakalım cebimizden ne kadar para çıkacak bir açığa kavuşsun. Bazı şeyler netleşene kadar bekleme taraftarıyım.