Vahşi kapitalizmin içinde yaşadığımız günümüzde özel okullar velileri ne yazık ki yolunacak kaz olarak görüyor. En son yaşadığım ‘kırtasiye kutusu’ sorunu ile bu konudaki fikrimi pekiştirdi.
Her şey okul heyecanının başladığı geçen hafta yaşandı. Eşim kırtasiye malzemeleri için okuldaki kutudan almamız gerektiğini söylediklerini fakat evde geçen yıl aldığımız ve hepsini kullanmadığımız kırtasiye ürünlerinin bulunduğunu belirtmesiyle başladı. Mantıklı veliler olarak okuldan bu yıl ihtiyaç olacak kırtasiye ürünlerinin listesini istemeyi ve eksik olanları kendimiz tamamlamaya karar verdik.
Okula e-posta atıp kırtasiye listesini istediğimizde ise ‘ne yazık ki böyle bir liste veremeyeceklerini, kırtasiye malzemelerini okuldan almamız gerektiğini’ belirten bir geri dönüş aldık. Bende uzun bir yanıt yazarak okullarından kırtasiye malzemesi almayacağımızı, böyle bir zorunluluğumuzun olmadığını belirttim. Bu konudaki ısrarımı halen sürdürüyorum. Zaten okuldaki kırtasiye listesine bir şekilde ulaştım ve eksiklerimizi kendimiz tamamlıyoruz.
Adeta bir ticarethane
Rıfat Ilgaz’ın ünlü romanı Hababam Sınıfı’ndaki özel okul sahibinin yaptığı gibi artık bu iş bir ticarete dökülmüş. 3 TL’lik kalem özel okulda 5-6 TL’den satılıyor. LC Waikiki’den 20 TL’ye alacağın tişört okulda 50 TL. Benzer bir durum kitaplarda da yaşanıyor. 250-350 TL’lik İngilizce kitapları okullarda 800-900 TL’den satılıyor.
Çocuğumuzu daha bir eğitim alsın (bu beklentinin ne kadar gerçek olduğu ayrı bir yazı konusu) diye gönderdiğimiz okullarda kurulan tezgahlar sayesinde veliler adeta soyulup soğana çeviriliyor.
Benzer bir durum kıyafet konusunda da yaşanıyor. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi sıradan bir gömlek bile üzerinde okul logosu olduğunda 100 TL oluyor.
Size önerim çocuğunuzu özel okula gönderiyorsanız size satılmaya çalışılan her şeyin fiyatını sorgulayın. Dışarıda 1 birime satılan ürünlerin büyük bir çoğunun fiyatı özel okullarda en az 2 katına çıkıyor. Elbette istisnaları vardır ancak çoğunun böyle olduğunu unutmayın.
Hayat boyu eğitime önem vermiş biri olarak ‘şark kurnazlığı’ kafasına giren özel okullara karşı dikkatli olmanızı öneririm. Konuyla ilgili yorumlarınız olursa bu yazının altına eklemekten çekinmeyin.
Son olarak Hürriyet gazetesinden Sefer Levent’in bugün kaleme aldığı Okul A.Ş. yazısında bu konuya değinmiş. Onu da okumanızı öneririm: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sefer-levent/okul-a-s-40580520
Eğitime önem verin ama bunun suistimal edilmesine izin vermeyin!
Bu devirde okumak da zor oldu artık. İnsan çocuğunu nereye göndereceğini bilemiyor cidden. Umarız ki sürekli böyle olmaz. Elinize sağlık.