close

İlginç hikayesi, romantik kargocusu Sam Bridges ve diğer öğleriyle yeni bir dünyanın kapılarını açan Death Stranding bugüne kadar oynadığım en ilginç oyun ünvanını açık ara elde ediyor.

İlk olarak PlayStation 4 için 8 Kasım 2019 tarihinde piyasaya sürülen Death Stranding’in PC yani bilgisayar sürümü ise koronavirüs sürecinden dolayı ertelene ertelene ancak Temmuz ayında sevenleriyle buluştu. Ben PlayStation sürümünü oynamadım ama PC sürümünün hem grafik hem de oynanış anlamında rahat bir deneyim sunduğunu söyleyebilirim.

Death Stranding’in arkasındaki isim olan Hideo Kojima oyun dünyasının ilginç karakterlerinden biri. Japon oyun geliştirici bugüne kadar çok fazla oyuna imza atmamış olsa da en önemli eseri olan Metal Gear serisi onun hayal dünyasına yolculuk yapmamızı sağlamıştı.

 

Death Stranding hikayesi nedir?

Bu oyunda da hayal dünyasının sınırlarını zorlayan Kojima, yine ilginç bir çalışmaya imza atmış. Oyunun konusuna bakacak olursak: Post akoliptik yani kıyamet sonrası bir dünya var karşımızda. Ancak bu kıyamet sonrası dünya sandığımız gibi insanların meydana getirdiği bir olaya dayanmıyor. Esrarengiz bir patlama sonucunda dünya farklı bir yere dönüşüyor. Hayatta kalan insanlar da kendi tasarladıkları sığınaklara çekilmiş durumda.

Oyunun ismi olan Death Stranding – Ölüm Kıyısı ise ölümle yaşam arasında durmayı temsil eden bir kavramdan geliyor. Kıyı kelimesi dünyanın birçok yerinde yaşanan bir olay olan balina ve yunusların kendilerini kıyıya atarak intihar etmelerinden esinlenmiş. Nedeni bilinmeyen bu durum oyunun birçok yerinde simgesel olarak karşımıza çıkıyor ve birçok sahnede balina ve balıkları görüyoruz.

Oyunun baş kahramanı olan Sam Bridges ise bu kıyamet sonrası dünyada kargo teslimatı yapan bir taşıyıcı. Oyunun hangi zamanda geçtiği bilinmiyor. Ancak sahip olduğumuz alet edevat ve teknolojilerden günümüzden 40-50 yıl ilerde olduğunu tahmin ediyorum.

Öncelikle oyunun ilk birkaç saati size hikayeyi anlatmaya çalışıyor. Bunları yaparken bol bol sinematik görüntüler kullanılıyor. Bu bazıları için biraz sıkıcı olsa da (önüne gelene tekme atmak isteyenler sıkılabilir) hikayeyi anlamak için gerekli bir adım olmuş. Bu sinematikleri izleyerek dünyaya ne olduğunu, KV adı verilen ölmüş ama arafta kalmış ruhların neler yaptığını ve diğer detayları öğrenebiliyorsunuz.

Oyunun mekanı ise belli: ABD topraklarındayız. Amerika Birleşik Devletleri yıkılmış yerine Amerika Birleşik Şehirleri kurulmaya çalışılıyor. Siz de bu birliğin kurulmasına taşıdığınız kargolarla yardımcı oluyorsunuz.

Oyunda birçok değişken bulunuyor. Örneğin KV adı verilen ruhlarla karşılaşmak sinir bozucu oluyor. KV’lerin görüldüğü yerde yağmur yağmaya başlıyor ve karanlık sesler duyarak onların geldiğini anlıyorsunuz. Böyle bir durumda BB (Bağ Bebeği) adı verilen ve özel bir kuvözde yaşayan bebekler (ki bunları üzerinizde taşıyorsunuz) size yardımcı oluyor. Sam’e oyun boyunca tek bir Bağ Bebeği eşlik ediyor. Sam sıradan bir kargocu da değil. KV’lerin yerini hissedebiliyor. Ancak BB olmadan onları göremiyor. Bu da BB kullanımını zorunlu hale getiriyor. Zaten oyunda birçok görevde BB kullanmak zorundasınız. Almama gibi bir seçeneğiniz yok. Oyundaki bebeğinizle bir süre sonra duygusal bir bağ kuruyorsunuz. Spoiler olmaması için detay vermiyorum ama oyunun paralel hikayelerinden birisi de bu Bağ Bebek.

Death Stranding PC sistem gereksinimleri

Minimum 30fps – 720p (1280×720)

  • İşletim sistemi: Windows 10
  • İşlemci: Intel Core i5-3470 veya AMD Ryzen 3 1200
  • RAM: 8 GB
  • Ekran kartı: GeForce GTX 1050 3 GB veya AMD Radeon RX 560 4 GB
  • Direct X: Version 12
  • Depolama: 80GB
  • Ses kartı: DirectX uyumlu

Minimum 30fps – 1080p (1920×1080)

  • İşletim sistemi: Windows 10
  • İşlemci: Intel Core i5-4460 veya AMD Ryzen 5 1400
  • RAM: 8 GB
  • Ekran kartı: GeForce GTX 1050 Ti 4 GB veya Radeon RX 570 4 GB
  • Direct X: Version 12
  • Depolama: 80GB
  • Ses kartı: DirectX uyumlu

Minimum 60fps – 1080p (1920×1080)

 

  • İşletim sistemi: Windows 10
  • İşlemci: Intel Core i7-3770 veya AMD Ryzen 5 1600
  • RAM: 8 GB
  • Ekran kartı: GeForce GTX 1060 6 GB veya AMD Radeon RX 590
  • Direct X: Version 12
  • Depolama: 80GB
  • Ses kartı: DirectX uyumlu

Kahramanımız Sam’in bir diğer özelliği ise ölse bile tekrar hayata dönebiliyor olması. Bu yüzden KV’lere yakalansa bile tekrar hayata dönebiliyor. Ancak KV’lere yakalandığında kargo taşıyorsa bunlar zarar görebiliyor ya da kaybolabiliyor. O yüzden mümkün mertebe KV’lerden uzak durmaya çalışmak oyunun selameti için tavsiye edeceğim bir yöntem olacak.

Kargo teslimatlarını yaptığımız coğrafyalar ise oldukça engebeli arazilere sahip. Oyunda motosiklet ve kamyon dışında bir aracınız yok. Sadece kargoları üzerine yükleyebildiğiniz ve belli sınırlamaları olan uçan kuryeler size yardımcı olabiliyor. Death Stranding’te taşıyabileceğiniz kargoların bir ağırlığı bulunuyor. Oyunda ilerledikçe ek ekipmanlarla taşıyabileceğiniz kargo ağırlığını artırabiliyorsunuz. Ancak takdir edersiniz ki çok kargo taşımak yorgunluğunuzu da aynı oranda artırıyor ve özellikle engebeli arazide hareket etmenizi zorlaştırıyor. O yüzden maharet her şeyi yanınıza almaktan değil, akıllıca ve ihtiyacınıza göre seçimler yapmaktan geçiyor.

Bu arada kargoları sadece siz taşımıyorsunuz. İlerleyen bölümlerde kargo robotları da sizin yerinize teslimat yapabilir hale geliyor. Sizin kadar hasarsız teslimat yapamasa da robot kargocular da işinize yarıyor.

Oyunun içinde kargo taşıyabildiğiniz gibi yolda işinize yarayacak merdiven, halat gibi aksesuarları da alabiliyorsunuz. Ayrıca diğer oyuncuların bıraktığı halat ve merdivenleri da kullanabiliyorsunuz. Ek olarak bu tarz aletleri teslimat noktalarında da üretebiliyorsunuz. Oyunda ilerledikçe bazı silah ve bombalara da sahip olmaya başlıyorsunuz. Bunlar ilerde karşınıza çıkacak boss türündeki yaratıklarla savaşmanıza yardımcı oluyor.

Oyunun içinde başka oyuncuları göremiyorsunuz ama onların bıraktığı ya da düşürdüğü kargoları görebildiğiniz gibi ürettikleri binaları ve sığınıkları da görüp kullanabiliyorsunuz. Hatta bu oyuncuların inşa ettiği binaları beğenebiliyorsunuz. Zaten oyunda kazandığınız tek şey bu beğeniler. Sosyal medyada olduğu gibi oyunda da daha fazla bina inşa ederek beğenileri artırabiliyorsunuz. Ayrıca istediğiniz yere çeşitli simgeler bırakabiliyorsunuz. Bunlar da diğer oyuncular tarafından beğeniliyor. Yani bir nevi etkileşim sistemi oluşturulmuş ve bu sayede diğer oyuncularla dolaylı yoldan da olsa etkileşim kurabiliyorsunuz. Ayrıca oyunda teslimat noktalarında diğer oyunculardan ihtiyacınız olan alet edevat ve aksesuar talebinde bulunabiliyorsunuz.

 

Death Stranding’de tek düşmanınız KV’ler değil. Onlardan nefesinizi tuturak ve yavaş hareket ederek kaçabiliyorsunuz. Bir de Yükçüler adı verilen belli bölgelerde konumlanmış bir nevi kargo bağımlısı olmuş farklı bir türde kargocular da var. Bunlar tehlikeli ve üzerinizde taşıdığınız bir kargo varsa saldırgan olabiliyorlar. Bazı kargo teslimatlarında Yükçü bölgesinden geçmeniz gerekebiliyor. Bunları öldürmemeye çalışın zira ölen herkes için olduğu gibi Yükçüler de ölünce KV oluyorlar.

Death Stranding’te 3D yazıcılarla bina, konaklama yeri, jenaratör, halatla kısa mesafeleri katetmeyi sağlayan yapılar inşa edebiliyoruz . Birçok teslimat noktasında dinlenme alanı da bulunuyor. Bu alanda tuvalet gibi kişisel ihtiyaçlarınızı görebilir ve duş alabiliyorsunuz. Ayrıca dinlendiğinizde (ki bu uyumak oluyor) enerjiniz de yükseliyor. Öte yandan tuvaletinizi yapınca ya da duş alınca, idrar, dışkı ve duştaki sudan KV’lerle savaşabilmek için özel silah malzemeleri üretimi de yapılıyor. Bu yüzden arada bu dinlenme alanlarına uğramanızı öneriyorum. Oyunda kargo taşırken de dinlenebiliyorsunuz. Bu dinlenmeler sırasında otururken uyumak da mümkün oluyor.

Death Stranding araçları

Oyunda iki çeşit araç kullanılabiliyor: Motosiklet ve kamyon. Her iki araç da elektrikli. Belli bir süre sonra pilleri bitiyor. Bunlar için yol üzerinde kendiniz jenatör üretebiliyorsunuz. Ya da başkalarının ürettiği jeneratörleri araçlarınızı şarj etmek için kullanabiliyorsunuz.

Zaman Yıkımı önemli bir sorun

Oyunun ilginç bir tarafı ise Zaman Yıkımı adı verilen bir özellik. Yağmur ya da kar yağdığında Zaman Yıkımı devreye giriyor ve siz eğer yağmur ya da kar altında yürümeye devam ederseniz kargonuz hasar görmeye başlıyor. Zaman Yıkımı dokunduğu her şeyi hızlı bir şekilde yaşlandıran bir özellik. O yüzden açık havada dolaşan herkes özel kıyafetler giyiyor. Kullandığınız araçlar da bu Zaman Yıkımı’ndan etkileniyor. Bu bakımdan bir kargoyu teslim etmek için ya bu Zaman Yıkımı bölgelerinden uzak duracaksanız, ya Zaman Yıkımı’nın geçmesini bekleyeceksiniz ya da hızlı hareket edip kargo hasarının az olmasını sağlayacaksınız.

Zaman Yıkımı sadece araçları ve insanları değil aynı zamanda binaları da etkiliyor. O yüzden bir yapı inşaa ettiğinizde bir süre sonra kullanılamaz hale gelebiliyor. Ama bunları tamir etmeniz mümkün. Bunun için ek materyallere ihtiyacınız olsa da bunları temin etmek çok zor değil.

Birçok farklı kargoyu teslim etmelisiniz

Oyunda farklı türden ekipman ve paketleri teslim etmeniz gerekiyor. Bazı teslimatları yapmak zorundasınız. Bazıları ise isteğe bağlı. Ama bunları yaparsanız puan ve beğeni sayınız da artıyor. Bunların bazılarında zaman sınırlaması da oluyor. Bazılarında ise hasar sınırlaması var ve ‘yüzde 30’un üzerinde hasar olmayacak’ gibi ifadelerle teslimat yapmanız gerekiyor. Eğer yapamazsanız başarısız oluyorsunuz. Oyunda sadece kargo değil bazı bölümlerde insan da taşımanız gerekiyor. İnsan taşımak zor ve hareket kabiliyetinizi kısıtlayan bir süreç. Dikkatli olmanız gerekiyor.

Death Stranding’in oyun tarafında çok fazla aksiyon olduğunu söyleyemem. Bazen Yükçüler ile savaşmanız gerekiyor. Bazen de mecburen KV bölgesinden geçmeniz şart oluyor. Ayrıca zaman zaman çıkan boss savaşları da sizi biraz zorluyor. Ama bunun dışında aksiyon tarafının çok yoğun olduğunu söylemek zor.

Death Stranding müzikleri ruhu doyuruyor

Ama oyunun atmosferi tasarlanan kıyamet sonrası dünyayı çok iyi yansıtıyor. Hatta bazen devreye giren romantik müzikler de oyun keyfini artırıyor. Genelde karanlık bir dünya atmosferinde oynadığınız oyun bu müziklerle çok iyi örtüşmüş. Belli görevlerden sonra bu müzikleri çalma listenize ekleyebiliyorsunuz. Dinlenme odası adı verilen yerlerde bu müzikleri dinlemeniz de mümkün.

Death Stranding oyuncu kadrosu

Oyunun en ilginç özelliğini ise en sona sakladım: Oyundaki tüm karakterler gerçek oyuncular tarafından canlandırılmış. Ama bu canlandırma oyuncunun yüzü ve hareketleri oyuna bire bir aktarılarak yapılmış. Yani oyuncuların sadece sesleri ve hareketleri değil yüzleri de oyunda yer alıyor.

Baş karakterimiz olan Sam Bridges’e Walking Death dizisinin başrolündeki isim olan Norman Reedus hayat veriyor. Oyundaki diğer tüm karakterler de gerçek bir oyuncu tarafından canlandırılıyor. Örneğin benim oyunculuğunu çok beğendiğim Mads Mikkelsen, ünlü yönetmen Guillermo del Toro ve komedyen Conan o’Brien isimler de yer alıyor. Diğer oyuncular arasında Léa Seydoux, Troy Baker, Margaret Qualley, Margaret Qualley da bulunuyor. Takdir edersiniz ki bu tarz bir çalışma yöntemi yüksek emek ve maliyeti de beraberinde getiriyor. Kojima farklı düşünen bir zihin olduğu için oyun dünyası için çılgın bir macera olarak tanımlanabilecek bu yöntemi hayata geçirmiş. Bence güzel de olmuş. Adeta bir film izliyormuş gibi akıyor oyunun birçok sinematiği. Romantik müziklerle desteklenen bu akış sizi içine alıp farklı bir maceraya sürüklüyor.

Death Stranding Türkiye fiyatı

Oyunun Türkiye fiyatı ben bu içeriği hazırladığım tarih olan Ağustos 2020 için 399 TL idi. Oyunda Türkçe altyazı bulunduğunu da belirteyim. Bu da oyun zevkini artıran önemli bir faktör. Öte yandan Türkçe kullanımına dikkat eden biri olarak çevirinin çok iyi yapıldığını belirteyim. Yaklaşık 50 saate yakın oynadığım oyunda bir iki yer hariç altyazılarda kelime hatası bile olmadığını söylemek isterim. Benim için önemli bir detay.

Oyunda çoklu oyuncu seçeneği yok. Yaklaşık 50 saat süren ana bölümü bitirdikten sonra (çok detay var bu konuda ama spoiler olmasın diye o detaylara girmiyorum) kargoculuğa devam ediyorsunuz. Ancak bu standart kargoculuk bir süre sonra sıkıcı olabilir. Onu şimdiden söyleyeyim.

Birbiri içine geçmiş farklı hikayeler barındıran Death Stranding yeni bir dönemin kapılarını açan bir oyun olmuş. Herkese hitap ettiğini düşünmediğim Death Stranding, gerçek oyuncular tarafından canlandırılan karakterleri, romantizm, öteki dünya, ölüm teması ve müzikleriyle farklı bir deneyim sunuyor. Elbette oyunu beğenecek ve ilgisini çekecek birilerinin olduğunu da düşünüyorum.

Farkındayım uzun bir yazı oldu. Ama oyun güzel olunca yazı da biraz uzadı. Bu yazıyı oyundan detaylarla izlemek isterseniz aşağıdaki videoma göz atabilirsiniz:

Death Stranding oyunu ile ilgili merak ettiklerinizi aşağıdaki yorum bölümünde bana sorabilirsiniz. Ayrıca destek olmak için YouTube kanalıma abone olursanız çok sevinirim. YouTube kanalımla ilgili öneri, görüş ve yorumlarınızı çekinmeden bana iletebilirsiniz. Hepsini okuyor ve değerlendiriyorum. Bu yüzden gerek buraya, gerekse YouTube kanalıma yorum yapma konusunda çekingen olmanıza gerek yok.

Tags : Death StrandingDeath Stranding incelemeHideo Kojimanorman reedusoyunSam Bridges

Bir yorum yazın